Cahit Arf, 1959 senesinde Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde “Makine düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?” başlığı altında bir konferans vermiştir. Konferansta iletişimin girdilere ve çıktılara göre anlamlı hale gelmesine birçok örnekte bulunmuş ve basit bir dil ile anlatım yapmıştır. Örneğin çalar saate girdi olarak saat dörtte çalması için ayarlama yaptığımızda, vakti geldiğinde bize saatin dört olduğunu bildirmek üzere bir çıktı olarak zili ile ses çıkartması ve bizim de uyanıp saatin verdiği çıktıyı anlayıp cevap olarak kapatmamız durumunu anlatmıştır ve çeşitlendirmiştir.
Bir kümeste bulunan tavuk ve tavşanların toplam baş ve ayak sayısı verilerek kümeste kaç tavşan ve kaç tavuk olduğu sorusunu çözen bir mekanik hesaplama makinesini anlatmıştır. Akabinde bir mirasta pay bölümünde, verilen girdiye göre hisse paylaşımına karar veren bir sistemi elektronik olarak çalışacak bir şema üzerinden anlatmıştır. Bu, aklımıza 1946 senesinde ilk programlanabilir genel amaçlı elektronik dijital bilgisayar olarak kabul edilen ENIAC’ı getiriyor. Ek olarak ENIGMA’dan gelen bilgileri deşifre ederek II. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren Alan Turing’in tasarladığı Bombe Makinesi'ni de hatırlayalım.